BLOĞUMA HOŞGELDİNİZ

6 Mayıs 2010 Perşembe

Bunları Biliyormusunuz

Ünlü besteci Beethovenn son bestesini, sağır olarak yaptığını...

Paris'teki Versailles Sarayı'nın 1300 odası olduğunu ve hiç tuvaletinin olmadığını...

Bir çift sineğin sadece nisan-mayıs aylarında bıraktıkları yumurtaların tamamından sinek çıksa idi, dünyayı 14 metre kalınlığında bir sinek tabakası kaplayacağını...

Eyfel kulesinin yapımında toplam 6400 ton ağırlığında 18.100 adet demir parçası kullanıldığını...

Süleymaniye camiinin 4 minaresi olmasının sebebinin, Kanuni'nin İstanbul'un fethinden sonraki dördüncü padişah; bu dört minaredeki on şerefenin de Osmanlının onuncu padişahı olduğunun bir işareti anlamına geldiğini...

Bir insandaki toplam damar uzunluğunun 150 bin km. ve dünya ile güneş arasındaki mesafenin de 150 milyon km. olduğunu...

Osmanlı sultanlarının ve bazı alimlerin başlarındaki kavukların, kefenlerinden oluştuğunu, sık sık ölümü hatırlayıp ona göre karar verdiklerini, ayrıca öldükleri zaman hemen başlarındaki kefenle defnedildiklerini...

Bir futbolcunun topa her kafa vuruşunda, beyninden 1000(bin) hücrenin öldüğünü...

Ortalama bir insanda 30.000-100.000 adet saç olduğunu, hergün yaklaşık 100 tanesinin döküldüğünü...

ılda -ölen hücrelerin yerine yenisi gelerek- tamamen yenilendiğini...

Amerikan halkının %60'ının ülkelerini, dünya haritasında bulamadıklarını...

0(sıfır)'ı müslümanlar bulduğunu...

Dünyaya her yıl düşen yağış miktarının eşit olduğunu...

Beşiktaş kulübünün kuruluşundaki Kırmızı-Beyaz renklerinin, Balkan savaşındaki mağlubiyetten sonra Siyah-Beyaz olarak değiştirildiğini...

Galatasaray kulübünden, yıllar önce bir grubun ayrılıp 'Güneşspor' u kurduğunu...

Fenerbahçe Kulübünün ilk adının 'Siyah Çoraplılar' olduğunu...

İbni Sina'nın göz ameliyatı yaptığını...

17 Ağustos 1999'da sabaha karşı 02:58 civarı 7.4 şiddetinde, gece büyük bir deprem yaşadık. Kur'an-ı Kerim'in 7inci (A'raf) suresinin 4üncü ayetinde sanki bu depremin anlatıldığını... ("Biz nice memleketler halkını helâk ettik ki onlara azabımız, gece yatarlarken, yahut göndüz istirahat ederlerken gelmişti" Kur'an-ı Kerim(7/4))

Bunları Biliyormusunuz

-Bir yılan 3 yıl uyuyabilir.

-Bal bozulmayan tek gıdadır.

-Ördeğin sesi yankı yapmaz.

-Denizyıldızlarının beyni yoktur.

-Üzüm mikrodalga fırında patlar.

-İnsan yılda en az 1460 rüya görür.

-İçtiğimiz sular 3 milyar yaşındadır.

-Karınca iki hafta su altında yaşayabilir.

-İnsan kalbi dakikada 60-80 defa çarpar.

-Üzümü mikrodalgaya koyarsanız patlar.

-Parmak izi gibi herkesin dil izi de farklıdır.

-"Pi" sayısının bir milyarıncı rakamı 9'dur.

-Dünyada insanlardan daha çok tavuk var.

-Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir.

-İnsanın kalça kemiği betondan daha sağlamdır.

-Hiçbir kağıt 7 defadan fazla 2'ye katlanamaz.

-Türkiye'de Mehmet adında 1 milyon 229 kişi var.

-Sabahları elma kahveden daha fazla uykunuzu açar.

-Yerçekimsiz ortamda mum alevi küre şeklinde olur.

-El tırnakları ayak tırnaklarından 4 kat daha hızlı uzar.

-Otomobil sayısı insan sayısından 3 kat daha hızlı artıyor.

-Doğum gününüzü en az 9 milyon kişiyle paylaşıyorsunuz.

-Bir bardak sıcak su, buzdolabında soğuk sudan daha çabuk donar.

-Günde 24 saat sayı saysanız, 1 trilyona ulaşmanız 31 bin 688 yıl alır.

-Dünyada bir yılda gerçek paradan daha fazla Monopol parası basılıyor.

-Eksi 90 derecede nefesimiz, havanın ortasında donar ve düşer.

-Vücudumuzdaki tüm damarları uç uca ekleseniz 19 bin 200 kilometre eder.

-Çin'de İngilizce konuşan kişi sayısı Amerika'dan daha fazladır.

-Elma, soğan ve patatesin tadı aynıdır. Fark sadece tamamen kokularından kaynaklanır. Aslında hepsi tatlıdır.

-13 rakamının uğursuz olarak bilinmesi nedeniyle ABD'de birçok otelde 13. katta oda bulunmaz.
-En uzun boylu insan 1940 yılında ölen 2,72 metre boyunda ABD'li R.P. Wadlow olmuştur.

-Kibrit kutusu büyüklüğündeki altın külçesi yufka gibi açılarak bir tenis kortu büyüklüğüne kadar yırtılmadan uzatılabilir.

-Einstein 9 yaşından sonra akıcı konuşmaya başladı. Aile onda zihin geriliği olduğunu bile düşündü.

-İnsan daha çok oksijen alabilmek ve vücudundaki karbon gazını boşaltmak için esner.

-İnsan bir günde 28-33 bin litre hava, 500-700 litre oksijen, 2 kilogram yiyecek tüketir.

-Dünyanın en hızlı kuşu Boğazlı Kırlangıç'tır. 3 saniye süreyle saatte 128 km. sürate ulaşmıştır.

-Michel Jordan bir yılda Nike'den Nike'ın Malezya fabrikası personelinin hepsinden fazla para kazanıyor.

-ABD, Ohio'da lisans olmadan fare yakalamak yasaktır.
-Eğer aynı zamanda aksırır, hıçkırır ve gaz çıkarırsanız, patlarsınız.

-Aşık olduğumuzda beynimiz "phenylethylamine" üretir. Bu kalp atışınızı hızlandırır ve sizi mutlu yapar. Mu kimyasal madde çikolatada da vardır.

-Uzayda yerçekimi olmadığı için astronotlar ağlayamaz. Çünkü gözyaşı aşağı düşmez.

-Birinci Dünya Savaşında Fransa ülkedeki tüm taksileri tüm taksileri devraldı ve askerler cepheye bu taksilerle taşındı.

-1994 Dünya Kupası'nda, Bulgaristan futbol takımının 11 oyuncusunun hepsinin isminin sonu "OV" ile bitiyordu.

-Sivrisinek kovucu spreyler sinekleri kovmaz, sizi gizler. Sivrisineğin alıcılarını bloke ederek sizin orada olduğunuzu anlamalarını engeller.

-Kahve sarhoş bir insanın ayılmasına yardımcı olmaz. Hatta çoğu zaman alkolün etkisinin artmasına yol açar.

-Kereviz yerken harcanan kalori,kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır.

-Bir pire, kendi büyüklüğünün 150 kat yüksekliğine zıplayabilir. Bu oranı tutturmak için insanın yaklaşık 30 metre zıplaması gereklidir.

-Klinik ölüm sonrası insan 5 dakika içinde hayata geri getirilebilir. 5 dakika sonra beyin hücreleri ölmeye başlar, ama yine de bu süreyi 5 dakika daha uzatmak mümkündür.

-İnsan uzun süre bir böbrek ve bir akciğerle, midesiz, dalaksız yaşayabilir, ama karaciğersiz bir dakika bile yaşayamaz.

-Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır.-Soğuk havalarda ısınmak için alkol almak son derece tehlikelidir. Yüzeysel damarlarda genişlemeye yol açan alkol bir süre kendinizi ısınmış gibi hissetmenize yol açarken, vücudun ısı kaybını kolaylaştırır. Bu da donmayı çabuklaştırır.

-Macar Yanosh Voven ve karısı Sara dünyada en uzun aile hayatı sürmüşler. Onlar 147 sene beraber yaşamışlar. Yanosh 172, Sara 164 sene yaşamıştır. Öldüklerinde en küçük çocuklarının 116 yaşı varmış.

-En büyük kuş yumurtası devekuşunundur. 15 - 20 santimetre uzunluğunda ve ortalama 1.7 kilogram ağırlığındadır. Kaynatılarak pişirilmesi 40 dakika sürer.

-Kirpiler suda yüzer.
-Salatalığın yüzde 96'sı sudur.

-Sivrisineklerin 47 tane dişi vardır.

-Coca-Cola'nın orijinal rengi yeşildir.

-Çocuklar baharda daha fazla büyüyor.

-Sigara çakmağı kibritten önce bulundu.

-Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır.

-Uranüs çıplak gözle görülen bir gezegendir.

-Dünyadaki tavuk sayısı insanlardan fazladır.

-Salyangozların 25.000 civarında dişi vardır.

-Bir doğumda yaşayan en çok çocuk sayısı 6.

-Bir kadının sahip olduğu en fazla çocuk sayısı 69.

-İlk kule saati 1404 yılında Moskova'da yapılmıştır.

-Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır.

-Timsahlar daha derine batabilmek için taş yutarlar.

-Bukalemunların dilleri,vücutlarından iki kat uzundur.

-Dünyadaki ısı 1900 yılından itibaren 0.7 derece arttı.

-Uzaya ilk uçan kadın Valentina Tereşkova'dır. (1962)

-Günümüzde, evlenenlerin yüzde ellisi boşanmaktadır.

-Dünyada insan başına düşen karınca sayısı 1 milyondur.
-Pisagor sokak dövüşü spor dalında olimpiyat şampiyonu olmuştur.

-Kedi ve köpekler de insanlar gibi solak yada sağak olabilirler.

-"Düello" uygulaması hala Uruguay ve Paraguay'da devam etmektedir.

-(şuan yaşayan) 135 yaşındaki Ali Muhammed Hüseyin, yeryüzünün en yaşlı insanı olarak biliniyor.

-Atların kırılan kemikleri geri kaynamaz. Ayağı kırılan atların hayatı da biter.

-Sağ elini kullananlar sol elini kullananlardan ortalama 9 yıl daha uzun yaşıyor.

-Uyurken, TV izlerken olduğundan iki kat daha fazla kalori harcarız.

-Stockholm kraliyet kütüphanesinde muhafaza edilen "Şeytan İncili" kitabının ağırlığı 350 kg.dır.

-Taze kakao içinde bulunan sıvı, kan plazması yerine kullanılabilir.

-ABD'de Coco-Cola şoförlerinin kimyasal madde taşıma lisansı olması gerekiyor.

-Dünyanın uydusu ayın hacmi, Pasifik Okyanusu'nun hacmi ile aynıdır.

-Maymunlar her yıl uçak kazalarından daha fazla insan ölümüne neden oluyor.

-Dünya ahalisi gece gündüz satranç oynasa ve her saniyede bir hamle yapılsa, satrançta tüm oyunları tecrübeden geçirebilmek için asırlara ihtiyaç vardır.

-Satranç tarihinin en uzun oyunu 1950 yılında Mardel Plato'da yapılmış dünya satranç turnuvasında gerçekleşmiştir. Pilkin ve Çernyak arasında yapılan bu maç 22 saat devam etmiş ve 191. hamle sonrası berabere bitmiştir.

-Dünyanın en kokulu camisi Tebriz şehrindedir. Mescit inşa edilirken çamuruna misk kokusu ilave edilmiştir ve 600 sene geçmesine rağmen hala mescit misk kokmaktadır.

-Dünyada en tehlikeli hayvan sivrisinektir. Çünkü insanların ölümüne en fazla sebep olan hayvandır.

-En eski alfabe Suriye'nin Akdeniz sahilindeki Lattakiya limanı yakınlığında yapılan kazım sonucu bulunmuştur. Alfabe 32 harften oluşur.

-Güneş yerden 149 milyon 600 bin km. mesafededir.Hacmi yerden 1300 defa büyüktür.

-Rusya'da yaşamış olan Vasilyev'in iki karısından 87 çocuğu olmuştur. 75. yaş gününde (1782) onun yanında 83 çocuğu bulunmuştur.

-Bugüne kadar yaşamış en ağır kişi, 635 kiloya ulaşan Washingtonlu Jon Brower Minnoch.

-Bir kişinin yaşayabildiği en yüksek vücut ısısı 46.5 derecedir. Normal değer ise 35 - 37'dir.

-ABD'de, yaşları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin üçte biri ya hapiste yada gözaltında tutulmaktadır.

-Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur,sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur.

-Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi Bambu bir günde 90 cm. kadar uzuyor.

-Erkeklere yıldırım çarpması olasılığı kadınlara göre 6 kat daha fazladır.

-En büyük kitap XVII asırda yayınlanmış ve Berlin kütüphanesinde bulunan coğrafya atlası sayılır. (yüksekliği 2 metre, eni 1 metre)

-1707 - 1782 arasında yaşamış bir Rus kadının; 16 ikiz, 7 üçüz ve 4 dördüzü, 1725 - 1765 arasında dünyaya getirdiği belirlendi.

-Ünlü Arap şairi Kahire üniversitesi profesörü Şeyh Muhammed Abdul İbrahim 150 yaşında vefat etmiştir. 105 sene bekar yaşamış. 105 yaşında evlendikten sonra 5 çocuğu olmuştur.

-Atakama çölüne 400 seneden beri yağmur yağmamaktadır. Yağan yağmur da havada buharlaştığından yere düşmemektedir.

-Kunter, 1988 yılında Fenerbahçe formasıyla Hilalspor karşısında 153 sayı atarak rekor kırarken, ilk yarıda da attığı 81 sayıyla bir devrede en fazla sayı üreten basketçi olarak da tarihe geçti. (alıntıdır)

5 Mayıs 2010 Çarşamba

En hızlı koşan kuş hangisidir?

En hızlı koşan kuş

En hızlı koşan kuşDevekuşları dünyadaki en büyük kuşlardır. Boyları bizim boyumuzdan daha uzundur. Bir devekuşu yaklaşık 2,5 metre uzunluğunda ve ortalama 120 kilo ağırlığındadır.Orta Afrika'da gruplar halinde yaşayan bu kuşlar uçma kabiliyetine sahip değildirler. Ama Allah onlara düşmanlarından kaçmaları için başka bir özellik vermiştir. Uzun bacaklarıyla çok hızlı koşarlar, o kadar hızlıdırlar ki, hiçbir insan koşarak onlara yetişemez. Devekuşu hayvanlar alemindeki en hızlı koşan kuş ve 1 saatte yaklaşık olarak 70 kilometrelik bir hıza ulaşabilmektedir. Ve şimdi size çok ilginç bir şey söyleyelim: Devekuşunun her bir ayağında sadece iki parmağı vardır, biliyor musunuz? Üstelik bu parmakların biri diğerinden çok daha büyüktür. Ve devekuşları yalnızca bu büyük parmaklarının üzerinde koşarlar.

Ayrıca, en hızlı koşan kuş devekuşları hızlı koşmalarını sağlayan uzun bacakları sayesinde usta bir dövüşçüdürler. Ayaklarıyla tekme atarlar ve pençeleriyle düşmanlarına karşı rahatça kendilerini savunurlar.

Dünyanın bu en büyük kuşunun yumurtası da kuş yumurtalarının en büyük olanıdır. Bu dev yumurtalar için kumda geniş bir çukur kazar ve buraya tüm yumurtaları yerleştirirler. Fakat 10-12 tane yumurtladıklarında çukurun büyüklüğünü de ona göre ayarlamaları gerekir. Eğer devekuşu, çukuru, kumda değil de toprakta açsaydı, bu çok zaman alırdı ve kuşun çok fazla enerji harcamasına sebep olurdu. Gerçekten de kumun taşınması, toprağa göre daha kolaydır. Kumu elinizle bile eşeleyebilirsiniz, fakat toprak için en azından bir kürek gereklidir. İşte bu nedenle, Allah'ın ilhamıyla hareket eden devekuşları kazmak için toprağı değil de en az emek harcadıkları kumu tercih ederler. Sonra da yumurtaların üzerini kolayca yine kumla örterler.

En hızlı koşan kuş devekuşları hakkındaki bir diğer ilginç bilgi de sürüdeki bütün yumurtaların bakımını tek bir dişinin üstlenmesidir. Ancak yuva belli sayıda yavruyu barındırabildiği için bu dişi önceliği kendi yumurtalarına verecektir. Devekuşları kendi yumurtalarını kabukların üzerindeki hava delikleri sayesinde ayırt ederler.

Yumurtadan çıkan yavrular savunmasızdır. Her an yırtıcı bir kuşa yem olabilirler. Ancak, yavrular bir tehlike ile karşılaştıklarında kendilerini korumak için yere yamyassı serilerek ölü taklidi yaparlar. Bu şekilde, düşmanları onların ölü olduğunu düşünerek onlara saldırmaz. Bu taklidi bütün yavrular aynı şekilde uygular.

Daha dünyaya yeni gelen bir kuşun bunu akletmesi veya öğrenmesi imkansızdır! Peki, o zaman nasıl olur da bir kuş doğar doğmaz adeta bir tiyatrocu gibi böyle bir rol yapma yeteneğine sahip olabilir? Cevap çok açıktır. Allah, "Rab" yani eğiten, öğreten sıfatıyla başka hiçbir savunmaları olmayan bu yavrucaklara böyle etkili bir korunma tekniğini öğretmiştir. (alıntıdır)

Pusuayı kim icat etti?

Pusulayı kim icat etti

Pusulayı kim icat etti? Pusulayı MS 100 yılında Çinliler icat etti. Manyetik bir ortamda serbest bırakılan bir objenin kuzeye yöneleceği prensibinden hareketle pusulanın keşfi gerçekleşti.

Telgraf: William Cooke ve Charles Wheatstone adlı iki İngiliz1837 yılında , teller üzerinden elektrik akımı göndererek mesaj iletmeyi başardılar. Böylece ilk elektrikli telgraf makinesı ortaya çıktı. Elektrik akımı, alıcı cihazın kadranındaki bir dizi iğneyi hareket ettirerek ulaştırılacak mesajın ekranda belirmesine yardımcı oluyordu.

Mors Alfabesi: 1843’ te Samuel Morse, telgraf mesajlarında nokta ve çizgilerden oluşan ünlü Mors Alfabesi’ ni geliştirdi. Morse, Baltimore’ den Washington’ a uzanan 60 km’ lik bir telgraf hattı kurarak, hattı başkanlık seçimleriyle ilgili haberleri iletmek için kullandı.

Pusulayı kim icat etti? Pusulayı MS 100 yılında Çinliler icat etti. Manyetik bir ortamda serbest bırakılan bir objenin kuzeye yöneleceği prensibinden hareketle pusulanın keşfi gerçekleşti. (alıntıdır)

Güneş'in sıcaklığı derecedir?

Güneş'in sıcaklığı derece

Güneş'in sıcaklığı dereceGüneş, Güneş Sistemi'ndeki en büyük gök cismidir. Çok sıcak ve yanmakta olan bazı gazlardan oluşur. Bu nedenle, yüzeyinde her saniyede milyonlarca atom bombası patlamasına eşit güçte patlamalar olur. Bu patlamalarda boyu Dünyamız'ın büyüklüğünün 40-50 katı olan alevler fışkırır.

Ateşten bir topa benzeyen Güneş, yüzeyinden çok büyük bir ısı ve ışık yayar. Eğer, Güneş olmasaydı, her zaman gece olurdu ve her yer buzla kaplı olurdu. En önemlisi daha önce söylemiştik ya! Dünya'da yaşam yani biz olamazdık.

Güneş'in sıcaklığı derece 6000 dış yüzeyinde, içindeki sıcaklık ise 12 milyon derecedir.
Çünkü, uzay (uzay filmlerinden de hatırlarsınız) karanlık bir yerdir. Dünyamız da bu karanlık yerdeki bir gök cismidir. Bu karanlık yerin içinde Dünyamız'ı Güneş'ten başka aydınlatabilecek ve ısıtabilecek bir gök cismi yoktur.

Ancak, Güneş'ten yayılan ışık çok parlaktır. Havanın açık olduğu bir günde Güneş'e bakmayı denemişsinizdir. Hatırlayın bakalım. Birkaç saniye bakınca gözleriniz kamaşmıştı, değil mi? Aslında, Güneş'e bu parlak ışık nedeniyle doğrudan bakmak çok tehlikelidir. Gözlerimize bu parlak ışık zarar verebilir. Ayrıca, yazın uzun süre Güneş'te kalmak da tehlikelidir. Hatta, cildimizde uzun bir tedaviyi gerektirecek çok ciddi yanıklar oluşabilir. Çünkü, Güneş'ten yayılan ısı özellikle yazın çok yüksek olur. Oysa Güneş, Dünya'ya milyonlarca kilometre uzaktadır ve uzaya yaydığı ısının sadece binde ikisi Dünyamız'a ulaşır.

Güneş'in sıcaklığı derece

Peki Güneş'ten çok uzakta olmasına rağmen, Dünyamız'da sıcaklık bu kadar yükselebiliyorsa, acaba Güneş'in üzerindeki sıcaklık ne kadardır?

Bilim adamları, bu konuda yaklaşık sayılar verebilirler. Ama bu sıcaklığı, bildiğimiz herhangi bir şeyin sıcaklığıyla karşılaştırarak anlamak mümkün değildir. Bir düşünün! Güneş'in sıcaklığı derece 6 bin yüzeyinde olduğunu, içinde ise sıcaklığın 12 milyon dereceye kadar yükseldiğini... Bunu bildiğimiz neyle karşılaştırabiliriz ki? Elimizle sıcak suya temas ettiğimizde 50 dereceden fazlasına dayanamayız. En sıcak yaz günlerinde bile hava en fazla 40-50 derece civarındadır. Bu örnekten de anlıyoruz ki, Allah Dünya ile Güneş'in uzaklığını en uygun olacak şekilde yaratmıştır. Güneş bize biraz daha yakın olsaydı, Dünya üzerindeki herşey sıcaktan kavrulur kül olurdu. Ancak, biraz daha uzakta olsaydı, bu sefer de herşey buz tutardı. Tabi ki her iki şekilde de yaşam mümkün olmazdı.

Güneşimiz eğer bizim Dünyamız'a gereğinden fazla yakın olşaydı, Dünyamız bayağı ter dökerdi hatta erirdi. Tüm bu hassas dengeler Allah'ın kontrolündedir.
Aslında, benzer şekilde Güneş'in ısısını daha az alan kutup bölgeleri devamlı bir buz tabakası ile kaplı; daha çok alan Ekvator bölgeleri ise devamlı sıcaktır. Allah, bu bölgeleri bizlere örnek olsun diye yaratmıştır. Diğer yerler ise canlıların yaşamına en uygun şartlarda yaratılmıştır. Bu Allah'ın bize olan şefkatini gösterir. Çünkü, Allah Güneş ile Dünya arasındaki uzaklığı şu anki gibi en uygun şekilde yaratmasaydı, Dünya'daki yaşam çok daha zor olurdu. Hatta olmayabilirdi. (alıntıdır)

Gökyüzü neden mavidir?

Gökyüzü Neden Mavidir

Gökyüzünün mavi görünmesinin (dikkat! olmasının değil görünmesinin! çünkü normalde atmosferimiz daha doğrusu hava renksiz bir gazdır!) tek sebebi kırılma hadisesidir.

Güneş ışınları atmosfere girdiğinde atmosferdeki gaz moleküllerine ve toz parçacıklarına çarparak saçılır. Gün ışığı değişik dalga boylu birçok ışından oluşur. En kısa dalga boylu mavi ışınlar atmosferin üst tabakalarındaki küçük parçacılar tarafından hemen saçılırlar. Fakat kırmız
ışık (ki en büyük dalga boylu ışıktır!) saçılmak için daha büyük parçacıklara çarpmak zorundadır.

Gökyüzü açık olduğunda, mavi ışık diğer ışıklara oranla en fazla saçılan ışıktır. Bu yüzden de gökyüzü mavi görünür. Mesela gökyüzü yoğun bulutlarla veya dumanla dolu olduğunda, tüm ışınlar nerede ise aynı oranda saçılır. Bu da gökyüzünün gri renkte görünmesine sebep olur.

Gün batımında veya doğumunda ise güneş ışınları atmosfere eğik girdikleri için daha fazla yol katetmek zorunda kalırlar. Bu yüzden daha çok ışın ve renk saçılır ve o posterlere konu olan, şahane gün doğumu ve batımını gözlemleyebiliriz. Çok az saçılmış olan kırmızı ışık ise güneşe ve ufuğa kızıl veya portakal görüntü verir.(alıntıdır)

Bunları Biliyormusunuz

Bunları Biliyormusunuz

* Kendi dirseğini yalamanın imkansız olduğunu
* Ördeğin vakvaklamasının yankı yaratmadığını ve bunu kimsenin açıklayamadığını
* Dünyadaki fotokopi makinelerinde meydana gelen arızaların %23 ünün, makinenin üstüne oturup kendi popolarının fotokopisini çekmek isteyen insanlar sayesinde meydana geldiğini
* Yaşamın boyunca uyku sırasında yaklaşık 70 böcek ve 10 örümcek yiyeceğini (Mmmmh!!:)
* İdrarın zifiri karanlıkta parladığını
* Eğer çok şiddetli hapşırırsan, kaburgalarından birini kırabileceğini
* Hapşırmayı engellemeye calışırsan, başındaki veya boynundaki damarlardan birinin yırtılabileceğini ve ölebileceğini
* Hapşırdığın sırada gözlerini açık tutmaya çalışırsan, yerlerinden fırlayabileceklerini
* Domuzların vücut yapılarından dolayı hiçbir zaman başlarını yukarı kaldırıp gökyüzüne bakamadıklarını
* Dünya nüfusunun %50 sinin hiç telefonla konuşmadığını
* Farelerin ve atların kusamadıklarını
* 1 saat süreyle kulaklıkla birşey dinlemenin kulaktaki bakteri sayısını %700 arttırdığını
* Çakmağın kibritten önce bulunduğunu
* Parmak izleri gibi dil izlerinin de her insan için benzersiz olduğunu
* Bu yazıyı okuyan insanların %75 inden fazlasının, dirseklerini yalamaya çalışacaklarını

Biliyormuydunuz?(alıntıdır)